Ayrılık Davası

Ayrılık Davası Nedir?

Boşanma davasında evlilik sonlandırılabilirken ayrılık davasında evliliği sonlandıran bir karar verilmez. Ayrılık kararıyla eşlerin ortak yaşamına bir süre ara verilmektedir. Boşanma davası açacak olan eş ayrılık davası da açabilme hakkına sahiptir. Mahkeme, tarafların boşanma sebebi ile açmış olduğu davada, tarafların evliliklerinin bitmediğine, delillerden evliliklerine geri dönebileceği kanaatine varabilir. Ayrılık kararının verilmesi ile tarafların boşanma hakkının ortadan kalktığı anlamına gelmemektedir, ayrılık kararı verilen taraflar boşanabilecektir.

Mahkeme, taraflar adına vermiş olduğu ayrılık kararında, ayrılık süresi içerisinde evliliklerini devam ettirmek amacıyla uzlaşabilecekleri amacıyla ayrılık kararı verebilecektir. Taraflardan birisi ya da her ikisi boşanma talebi ile aile mahkemesinde dava açmış olsa dahi hakim, evliliklerinin bitmediği kanaatine varmış ve evliliklerini devam ettirebileceğini düşünmüşse de ayrılık kararına hükmedebilecektir.

Türk Medeni Kanunu’nun 167. Maddesinde de belirtilmiş olduğu üzere;

“Boşanma davası açmaya hakkı olan eş, dilerse boşanma, dilerse ayrılık isteyebilir.”

Ancak boşanma davası açıldığında hakim eşlerin yeniden bir araya gelebileceği kanaatine varırsa ayrılık kararı verebilir.

Ayrılık Sebepleri Nelerdir?

Boşanma sebeplerinden birisi ile açılmış olması dahi tarafların ayrılmasına karar verilebilecektir. Boşanma sebeplerinden biri ya da birkaç sebebi ile açılması ayrılık kararı verilmesine engel teşkil etmez. Boşanma sebepleri olarak evlilik birliğinin temelden sarsılması ile de açılsa zina sebebi ile de açılsa mahkeme tarafların yeniden bir araya gelebilecek kanaatinde ise taraflar adına ayrılık kararı verebilecektir. Pek kötü davranış, hayata kast gibi boşanma sebebi ile açılan davada, davacı eş için hayati bir durum ya da tehlike var ise mahkeme, tarafların boşanmaları yerine ayrılığına karar vermeyebilir. Mahkeme, tarafların yeniden bir araya gelmelerinin taraflar açısından iyi olmadığı kanaatine varırsa boşanma kararı verebilecektir.

Hakim, mahkemeye sunulan delillere göre riayet edip karar verecektir. Taraflar boşanmak istiyor ve boşanma isteğinde kararlı olsalar dahi hakim delillerden ileride barışmalarının kuvvetli olacağı kanaatine varıp deliller ile sabitse mahkeme ayrılık kararı verecektir. Mahkeme, kendi kanaatine ya da takdirine bırakılan bir durum değildir. Mahkeme, tarafların sunmuş olduğu delilden ileride barışacakları kanaatine vardığı vakit ayrılı kararına varabilir.

Boşanma Davası Açılmışsa Ayrılık Kararı Verilebilir Mi?

Boşanma davası açan eşin boşanma talebini hakim uygun gördüğü takdirde reddedebilir. Eşlerin barışma ihtimalinin olabileceği kanaatine vardığı zaman boşanma talebini reddederek ayrılık kararı verebilir. Mahkemede boşanma talebi ile açılmış olan davada, hakimin ayrılık kararı vermesine ilişkin bir engel tanımamaktadır. Önemli olan hakimin tarafların ortak hayatı yeniden kuracağı anlayışında olması değil, somut olarak ortak hayatın yeniden kurulabileceği yönünde delillerin olmasıdır.

Ayrılık Süresi Ne Kadardır?

Türk Medeni Kanunu’na göre hakim ayrılık süresini 1 yıldan 3 yıla kadar süre verebilir. Bu sürenin başlama tarihi ise ayrılık kararının kesinleşmesinden itibarendir. Türk Medeni Kanunu’nun 171. Maddesinde de belirtildiği üzere;

“Ayrılığa bir yıldan üç yıla kadar bir süre için karar verilebilir. Bu süre ayrılık kararının kesinleşmesiyle işlemeye başlar.”

Hakim, tarafların ayrılığına karar verirken ayrılık sürelerine de karar verecektir. Ayrılık süresi, kanunun verdiği sınırlar içerisindedir, ancak hakimin takdirinde sınırlar içerisinde belli bir süre verebilmektedir. Bunun yanında, taraflar adına verilen ayrılık süresi, mahkeme kararının kesinleşmesinden itibaren başlayacaktır. Mahkemenin vermiş olduğu karar, kesinleşmemiş ise ayrılık için süre de başlamamış olacaktır. Bu nedenle karar kesinleştirme prosedürünü iyi takip etmek gerekmektedir. Mahkemenin vermiş olduğu kısa karar sonrası, gerekçeli kararın yazılması beklenmelidir. Gerekçeli karar taraflara tebliğ edilmelidir.

Ayrılık kararına taraflardan birisi itiraz etmiş ve yerel mahkemenin kararı bir üst merciiye gönderilmiş ise karar kesinleşmemiş olacaktır. Karar, üst merciiye gönderildiğinden kesinleşmemiş olacak ve bu nedenle mahkeme tarafından verilen ayrılık süresi başlamamış olacaktır.

Ayrılık Süresi Nasıl Sona Ermektedir?

Ayrılık süresi, mahkemenin takdir etmiş olduğu süre, sona erdiği vakit kendiliğinden sona erecektir. Taraflar ayrılık süresi içerisinde ayrı geçirmiş ve ortak hayat yeniden kurulamamış ise eşlerden birisi boşanma davası açabilme hakkına sahiptir. Boşanma talepli davayı açacak olan taraf, ilk davada öne sürmüş olduğu ve kanıtlayabildiği durumları da ileri sürebilir. Mahkeme, tarafların boşanma davasında ilk davadaki delil ve olayları da karar verirken mutlaka göz önünde bulunduracaktır.

Ayrılığa Dayalı Boşanma Davası

Ayrılık süresi içerisinde ya da bittikten sonra eşler müşterek hayatına geri dönmezlerse; her iki taraf boşanma davası açma hakkına sahiptir. Hakim, ortak hayat yeniden kurulmamışsa başkaca bir sebep aramaksızın eşlerin boşanmalarına karar verebilir. Bu nedenle taraflar, ayrılık süresi sona erdikten sonra tekrardan bir araya gelmediklerinden bahisle boşanma davası açabilir.

Ayrılık kararı için verilen sürenin sona ermesi değildir, boşanmak isteyen taraf boşanmak istediği müddetçe boşanma talepli dava açabilir. Ancak ayrılık kararı öncesinde sunulan boşanma sebeplerinden ayrı bir boşanma sebebi doğmuş ise ayrılık süresinin sona ermesini beklemeden boşanma davası açabilecektir. Örneğin taraflar arasında geçimsizlik olup evlilik birliğinin temelinden sarsılması ile boşanma davası açılır ve mahkeme, tarafların ayrılmasına karar verebilir. Bu süre içerisinde eşlerden birisi, eşinin kendisini aldattığını ve hatta birlikte sevgilisi ile otelde kaldığını öğrenir ise zina nedeniyle boşanma davası açabilecektir.

Tarafların ayrılık süresi sonunda taraflardan birisi boşanma talepli dava açabilir. Ancak diğer taraf, boşanmak istemiyor ve diğer eşin kendisi ile barışmak istediğini, evde birlikte karı-koca ilişkisi içerisinde devam ettiğini delil ile ispat ederse boşanma davası açan kişinin dava reddedilebilir.

Mahkeme, tarafların ikinci defa ayrılığına karar vermez ya da ayrılık süresinin uzatılması yönünde bir karar veremez. Bu noktada geri dönülmez hatalar olmaması için bir avukat ile sürecinizi yönetebilirsiniz.

Boşanma Davası ile Ayrılık Davası Arasındaki Fark

  • Boşanma davasında, mahkeme tarafların evliliğin bitimine karar vermektedir. Ayrılık davasında ise evlilik devam etmekte olup evlilik sona ermemektedir.
  • Taraflardan birisi boşanma davası açmış ise hakim ortak hayatın yeniden kurabileceği kanaatinde ise ayrılık kararı verebilir. Ancak ayrılık talebi ile dava açılmış ise mahkeme, tarafların boşanmasına karar vermeyecektir.
  • Boşanma davası sona erdiğinde tarafların evliliği de sona erecektir. Evliliği sona eren çiftlerin birbirlerine olan sadakat yükümlülüğü de sona erecektir. Ancak ayrılık kararı verilen çiftlerin birbirlerine olan sadakat yükümlülüğü de devam edecektir. Bu nedenle hakkında ayrılık kararı veren çiftler, eşine sadık olarak yaşamalıdır. Ayrılık süresi içerisinde başka biri ile duygusal bağ ya da cinsel birliktelik kurulduğu vakit sadakat yükümlülüğüne aykırı davranmış olacaktır.

Boşanma Davası ile Ayrılık Davası Arasındaki Benzerlikler

  • Her iki davada taraflar, boşanmaya neden olan sebepleri ileri sürebilir. Ayrılık davası açan taraf, boşanma sebeplerini ileri sürerek ayrılık talep edebilir.
  • Boşanma davası devam ederken mahkeme taraflar adına velayet, nafaka, mal yönetimi gibi tedbirler almakla yükümlüdür. Mahkemenin alacağı tedbirler, ayrılık davası için de geçerlidir. Hakim mahkeme devam ederken alınacak olan geçici önlemleri ayrılık davasında da re’sen (doğrudan) almalıdır.
  • Boşanma davasında verilen karara itiraz edilebileceği gibi hakimin vermiş olduğu ayrılık kararına da tarafların itiraz etme hakkı bulunmaktadır.
  • Boşanma davası ve ayrılık davası devam ederken taraflar ayrı şehirde bulunabilirler. Şehir değiştirme davanın devamı için bir engel değildir.
  • Boşanma ve ayrılık davasında görevli mahkeme aile mahkemesidir.
  • Boşanma ve ayrılık davasında yetkili mahkeme de tarafların dava açılma tarihinden önceki altı ay birlikte yaşadıkları konut ya da eşlerden birinin yerleşim yeridir.

Taraflardan Birisi Boşanma Değil, Ayrılık Davası Açmış İse

Eşlerden biri ayrılık davası açılmışsa eşlerin boşanmalarına karar veremez. Türk Medeni Kanunu’nun 170. Maddesinde de belirtildiği üzere;

“Boşanma sebebi ispatlanmış olursa, hâkim boşanmaya veya ayrılığa karar verir. Dava yalnız ayrılığa ilişkinse, boşanmaya karar verilemez. Dava boşanmaya ilişkinse, ancak ortak hayatın yeniden kurulması olasılığı bulunduğu takdirde ayrılığa karar verilebilir.”

Ayrılık davası aile mahkemesinde görülmektedir. Yer bakımından yetkili mahkeme ise eşlerin son altı aydan beri oturdukları yer ya da eşlerden birinin ikamet ettiği yerde açılır.

Türk Medeni Kanunu’nun 168. Maddesinde de belirtildiği üzere;

“Boşanma veya ayrılık davalarında yetkili mahkeme, eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir.”

Ayrılık Kararının Evliliğe Olan Hukuki Etkisi

Mahkeme tarafların ayrılığına karar vermiş ise evliliğine etki edecek hukuki durum boşanma kararında olduğu gibi sonuç doğurmayacaktır. Sonuç olarak ayrılık kararı ile tarafların evliliği devam edecek, boşanma kararı ile tarafların evliliği devam edecektir. Ancak yine de evliliğin devamında, ayrılık kararı verilen çiftler adına velayet, nafaka, mal paylaşımı gibi hususlarda ne tür değişiklikler olacağı uygulamada çok sık karşılaşılan konulardır.

Ayrılık Kararı ile Nafaka

Tarafların evliliği devam ettiği müddetçe eşinden maddi yardım görmeyen eş, şartları oluştuğu takdirde tedbir nafakası talep edebilme hakkına sahiptir. Mahkeme, ayrılık kararı vermiş olduğu taraflardan birisine de şartlar oluştuğu takdirde tedbir nafakasına hükmedebilecektir. Eşlerden birisinin kazancı bulunmuyor ise diğer eşten ayrılık süresi boyunca nafaka bağlanmasını talep edebilecektir. Mahkeme, ayrılık davası tarihinden itibaren ayrılık süresi boyunca nafaka ödenmesini ilişkin karar verebilir.

Diğer bir husus da iştirak nafakasıdır. İştirak nafakası müşterek çocuklardan velayet kime bırakılmış ise boşanma davasının kesinleşmesi ile çocuğa ödenen nafaka türüdür. Tarafların müşterek çocuğu bulunuyor ve ayrılık kararı ile velayeti verilen eşe ayrılık süresi boyunca tedbir nafakası ödenmesine hükmedebilecektir. Mahkeme tarafından bağlanacak olan nafaka, dava tarihinden itibaren başlayıp ayrılık kararı süresi boyunca devam edecek şekilde karar verilecektir.

Ayrılık kararında da boşanma davalarında da velayet hususunda velayet verilecek olan eşte maddi durum da önemlidir. Ancak önemli olan velayette, çocuğun bakımı ve gözetimidir. Çocuğun hangi ebeveynde kalması çocuk açısından daha iyi olacaksa öncelikli olarak çocuğun velayeti o ebeveynde kalması adına karar verilecektir. Maddi durumu iyi olmayan ebeveynde kalmasının çocuk açısından daha iyi olacağı kanaatine varıldığı vakit çocuk, o ebeveynde kalacaktır. Mahkeme, velayeti vermiş olduğu ebeveyne nafaka ödenmesini isteyecektir.

Ayrılık Kararı ile Velayet

Çocuğun velayeti, evlilik içerisinde müşterek ve ortak olarak her iki ebeveyndedir. Ancak mahkeme tarafından ayrılık kararı verilmiş ise boşanmada olduğu gibi velayet ebeveynlerden birisine verilecektir. Mahkeme, velayeti eşlerden birine verdiği zaman diğer eş adına çocukla arasında kişisel ilişki tesis edilecektir. Mahkemenin kuracağı kişisel ilişki tesisi içerisinde velayeti vermediği eş ile çocuk arasında göreceği günler kurulacaktır.

Velayet kararı, mahkemenin takdirinde bir konudur. Ancak velayet kararında, hakim, çocuktan yana bir karar verebilecektir. Çocuk idrak yaşında ise çocuğa annede mi babada mı kalmak istediği pedagog eşliğinde sorulacaktır. Velayet kararında çocuk idrak yaşında değil ise yaşına göre annede mi babada mı kalacağına genel uygulamalar ve belli araştırmalar sonucu karar verecektir.

Ayrılık Kararı ile Mal Rejimi

Taraflar arasında verilen ayrılık kararı evliliğin devamı niteliğinde olduğundan evlilik birliğindeki uygulanan mal rejimi ayrılık kararında da devam edecektir. Taraflardan birisi mahkemeye başvurarak aralarındaki mal rejimini mal ayrılığına çevrilmesi talebiyle mahkemeye başvurabilir. Diğer bir durum da taraflardan birisi ayrılık kararı talebi ile mahkemeye başvurur ve aynı zamanda mal ayrılığını da talep edebilir. Mahkemeden mal ayrılığının ayrılık kararı ile birlikte talebinde mahkeme mal ayrılığına karar verebilir.


Ayrılık Dava Dilekçe Örneği

İSTANBUL ( ). AİLE MAHKEMESİNE

DAVACI : Ad Soyad (TC Kimlik No)

Adres

VEKİLİ : Av. Ad Soyad

Adres

DAVALI : Ad Soyad (TC Kimlik No)

Adres

KONU : Taraflar hakkında ayrılık kararı verilmesi, ayrılık süresi boyunca müşterek çocuğun velayetinin davacı anneye verilmesini, davacı lehine çocuk adına nafaka ödenmesi yönünde talepli dava dilekçesidir.

AÇIKLAMALAR :

1-) Davacı müvekkil ile davalı, 01.02.2005 tarihinde evlenmişlerdir. Tarafların bu evliliklerinden 02.08.2008 doğumlu Anıl isimli müşterek çocukları bulunmaktadır.

2-) Tarafların evliliği, taraflar açısından çekilmez bir hal almış ve sorunlar davalının kusurlu davranışları nedeniyle büyümüştür. Tarafların evlilik birliği özellikle müvekkil açısından çekilmez bir hal almaya başlamış ve bu durum müşterek çocuk açısından da ileride geri dönülmez bir yaralar almasına neden olabilecek durumdadır. Aynı zamanda müvekkilin mesleği, iç mimar olup evlilik hayatındaki olumsuzluklar nedeniyle iş hayatına da yoğunlaşamamakta ve kazancını ciddi derecede kötü bir şekilde etkilemektedir.

3-) Tarafların evliliğindeki problem, müvekkilin iş hayatını ve müşterek çocuğun psikolojisini kötü etkilediğinden tarafların bir süre ayrı kalması ve bu süre içerisinde kendilerini toparlamaları gerekmektedir. Bu süre içerisinde tarafların dingin ve daha huzurlu kafa ile düşünmeleri evlilik birliğinin geleceği açısından daha yararlı olacaktır.

4-) Müşterek çocuk Anıl, anne bakımı ve gözetimine muhtaç bir yaşta olduğundan Anıl’ın iş bu dava süresince geçici, dava sonucunda ayrılık kararı verildiği takdirde de velayetinin tamamıyla davacı anneye verilmesini talep ediyoruz. Davacı anneye velayet verildiği takdirde, çocuk adına dava süresince geçici, dava sonucunda da iştirak nafakasına dönmesi üzerine aylık … TL nafaka ödenmesini talep ederiz.

5-) Tüm bu sebepler ile taraflar hakkında ayrılık kararı verilmesi gerekmektedir.

HUKUKİ SEBEPLER : TMK, HMK ve ilgili her türlü yasal mevzuat.

HUKUKİ DELİLLER : Ekonomik ve sosyal durum araştırması, nüfus kayıt örneği, tapu kayıtları, trafik sicil kayıtları, tanık beyanı, SGK kayıtları ve ilgili her türlü yasal delil.

SONUÇ ve İSTEM :Yukarıda açıklanan ve gerekçelendirilen nedenlerle;

1-) Haklı davamızın kabulüne,

2-) Taraflar hakkında ayrılık kararı verilmesine,

3-) Müşterek çocuk Anıl’ın dava süresince geçici velayetinin davacı anneye verilmesini, dava sonucunda tamamıyla velayetinin Anıla verilmesini,

4-) Müşterek çocuk Anıl’ın velayetinin anneye verilmesi halinde dava devamında geçici olarak Anıl adına nafaka bağlanmasını, dava sonucunda ayrılık kararı verilmesi halinde Anıl adına iştirak nafakası ödenmesi yönünde karar verilmesini,

5-) Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafça ödenmesine karar verilmesini saygılarımızla vekaleten talep ederiz.

Davacı Vekili – Av. Ad Soyad ( imza )


Ayrılık Davası Yargıtay Kararları

Hakimin Talep ile Bağlılığı Gereği Ayrılığa Dayalı Boşanma Kararı Vermesi

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2018/2092 Esas, 2018/13929 Karar sayılı dosyasında, taraflar arasında daha önceden açılan davada hakim taraflar hakkında ayrılık kararı vermiştir. Taraflar hakkında verilen ayrılık kararı iki yıl süre ile verilmiş ve karara itiraz edilmediğinden karar kesinleşmiştir. Bunun üzerine erkek eş, ayrılık süresinin bitimi sonrası ayrılığa dayalı boşanma davası açmıştır. Mahkeme, ayrılığa dayalı boşanma kararı vermeyip taraflar hakkında evlilik birliğinin temelden sarsılmasına dayanarak boşanma kararı vermiştir.

Bunun üzerine Yargıtay, “Eldeki dava, erkek eş tarafından münhasıran Türk Medeni Kanunu’nun 172. maddesine dayalı olarak ayrılık kararına dayalı boşanma davası istemiyle açılmıştır. Mahkemece usule uygun şekilde toplanan delillerin bu çerçevede değerlendirilip Türk Medeni Kanunu’nun 172/2 ve 3 maddesi sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, talep olmadığı halde davanın TMK 166/1 ve 4 maddelerine dayalı boşanma davası niteliğinde olduğu kabul edilerek boşanmaya karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesi ile bozmuştur.

Ayrılık Durumunda Evliliğin Devamı ve Nafaka

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2011 Esas 2011/688 Karar sayılı ilamında, ayrılık davasında hakimin geçici olarak doğrudan önlemleri alması gerektiğine dair bir karar vermiştir. İlgili kararda, “Ayrılık durumunda evlilik birliği hukuken devam ettiğine göre, eşler birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katkıda bulunmak durumundadır. Özellikle ayrı yaşam hakkını kazanan kadın için tedbir nafakası verilmesinin yıllardır kabul gördüğü; ayrı yaşayan eşin ekonomik durumu iyi olsa dahi az veya çok katkıda bulunulacağı; kadının gelir durumunun ancak takdir edilecek nafaka miktarına etkili olabileceği görüşü benimsenerek, sonuçta davacı kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekir.” olarak belirtmiştir. Yargıtay, kararda da görüldüğü üzere evliliğin ayrılık kararında da devam ettiğini ve bu nedenle tedbir nafakasına hükmedilebileceğini belirtmiştir.

Tedbir Nafakası Süresinin Ayrılık Kararı Sonuna Kadar Verileceği

Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2010/20232 Esas, 2012/4124 Karar sayılı ilamında, taraflar hakkında 1 yıllık ayrılık kararı vermiştir. Mahkeme, davacı kadın lehine ise kararın kesinleşme tarihine kadar nafaka ödenmesi kararını vermiştir. Ancak Yargıtay “Ayrılık kararı verildiğine göre, davacı lehine takdir edilen tedbir nafakasının 1 yıllık ayrılık süresinin sonuna kadar devamına karar verilmesi gerekirken, hükmün kesinleşmesine kadar devamına şeklinde karar tesisi hukuka aykırıdır.” Gerekçesi ile kararı bozmuştur. Ayrılık süresi boyunca nafaka ödenmesine hükmedilmesi gerektiği belirtilmiştir.

Sık Sorulan Sorular

Ayrılık davası ne demektir?

Tarafların evlilik birliğini sonlandırmayan ancak bir süreliğine tarafların ayrılmalarına karar verildiği davadır. Mahkeme tarafından tarafların evliliğinin devam edildiği ve uzlaşma yolunda olacağı kanaatinde ise tarafların ayrılmalarına karar verilecektir.

Ayrılık davası nasıl açılır?

Ayrılık davası açacak olan kişi, dava dilekçesi hazırlayarak ayrılma isteğini belirtmelidir. Kişi dava dilekçesinde, boşanma sebeplerinden birisini belirterek ayrılma talepli davayı açabilir. Dava dilekçesi ile aile mahkemesinde dava açabilecektir.

Ayrılık davasında nafaka nasıl olur?

Ayrılık davası devam ederken tarafların müşterek çocuğu var ise çocuk adına ve kendisi adına tedbiren nafaka ödenmesi yönünde talepte bulunulabilir. Mahkeme tarafından taraflar hakkında ayrılık kararı verilir ise ayrılık süresi boyunca nafaka ödenmesi yönünde karar verilebilmektedir.

Ayrılık davası sebepleri nelerdir?

Türk Medeni Kanunu’nda boşanma sebepleri belirtilmiştir ancak ayrılık sebepleri belirtilmemiştir. Ancak kanunda belirtilen genel veya özel boşanma sebeplerinden birisine dayandırılarak ayrılık davası açılabilecektir.

Ayrılık davası dilekçesi nasıl olmalı?

Davayı açacak olan kişi, dava dilekçesini eksiksiz, tam ve hukuka uygun olarak yazmalıdır. Dava dilekçesinde, davacı, eşinden neden ayrılmak istediğini, ayrılma talebinin hangi sebebe dayandırdığını bildirmelidir. Ayrılma talebini dayandırdığı iddiayı delilleri ile birlikte sunmalıdır.

Ayrılık davasında velayet kime verilir?

Evlilik birliği içerisinde çocuğun velayeti her iki ebeveyne ait olup ortak velayet söz konusudur. Ancak taraflar hakkında ayrılık kararı verilir ise velayet, ebeveynlerden birine verilecektir. Mahkeme çocuğun yaşı, eğitimi, anne bakımına muhtaç bir yaşta olup olmadığı gibi tüm durumları değerlendirerek bir karar verecektir.

Ayrılık kararından sonra boşanma davası nasıl olur?

Taraflar hakkında mahkeme tarafından ayrılık kararı verildikten sonra, ayrılık süresinin bitiminde birleşmezler ise boşanma davası açılabilir. Bu dava türüne ayrılığa dayalı boşanma davası denilmektedir.

Ayrılık davası sonuçları nelerdir?

Ayrılık davası sonunda, mahkeme tarafların ayrılığına karar verebilir. Mahkeme ayrılık talebinin dışında bir karar veremez. Örneğin; tarafların boşanmasına karar vermez. Ancak tarafların ayrılığına karar vererek ayrılık süresini de belirleyecektir.

Ayrılık davasında tazminat ödenir mi?

Boşanma davasında tazminat, tarafların evliliğinde kusurlu olan tarafın evliliğin bitimi nedeniyle ödemiş olduğu maddi ve manevi zararın giderilmesidir. Ancak ayrılık davasında, tarafların boşanmasına karar verilmediği, evlilik sonlanmadığı için tazminat ödenmesine hükmedilmez.

Av. Serhat ARASAN

Hukuki sorunlarınız için 0533 373 10 10 nolu danışma hattımızı arayabilir veya İletişim Formu 'ndan bize yazabilirsiniz.